Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Sekreterliği Araştırma Hizmetleri Başkanlığı tarafından ‘Çeşitli Ülkelerde Çalışma, Dinlenme ve Kısaltılmış Çalışma Süresi’ başlıklı bir rapor hazırlandı. Raporda, dünyada ve Türkiye’de çalışma saatleri incelendi.
“Çeşitli Ülkelerde Çalışma, Dinlenme ve Kısaltılmış Çalışma Süresi” başlık raporda dünyada ve Türkiye’de çalışma ve tatil sürelerine yer verildi.
Raporda, Türkiye dışında çalışma ve dinlenme süreleri incelenen ülkeler Fransa, Almanya, Belçika, İngiltere, İsveç, Azerbaycan, Avustralya ve Birleşik Arap Emirlikleri oldu.
Türkiye’de, 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamında çalışma süresinin haftalık 45 saat olduğu görülürken, aksi belirtilmediği müddetçe çalışma günlerinde bu sürenin eşit dilimlerde olduğu görüldü.
Raporda, çalışma dışında tatil ve dinlenme süreleri de incelenirken, çalışanların yıllık ücretli izin süresinin 1-5 yıl arası çalışanlarda 14 gün, 5-15 yılda 20 gün, 15 yıl ve üzerinde 26 günden az olamayacağı görüldü.
Kamu çalışanlarının haftalık çalışma süresinin ise 40 saat olduğu görüldü.
İncelenen ülkelerden Fransa’da yasal çalışma süresinin haftalık 35, aylık 151,67 saat olduğu görülürken, toplu sözleşmelerle haftalık çalışma süresinin değişebildiği görüldü.
Almanya, Belçika, İngiltere, İsveç, Azerbaycan ve Cezayir’de yakın olan çalışma saatleri günlük 8 saati aşmıyor ve haftada da 40 saat seviyesinde bulunuyor.
Avustralya’da çalışma saatlerinin sabah 07:00 ile akşam 19.00 arasında değişirken, haftada en fazla 38 saat olduğuna dikkat çekiliyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nde haftalık çalışma süresi 48 saat olarak görülüyor.
Raporda son yıllarda denemeleri yapılan haftada 4 günlük mesaiye geçen Danimarka, İspanya, Portekiz, İzlanda, İngiltere ve Belçika’dan da bahsediliyor.
Raporda, çalışma süresinin kısaltılmasının iyi ve kötü yönleri ele alınırken, çalışma sürelerinin ‘düzensiz ve uzun’ olmasının verimi artırmadığı, aksine çalışanın sağlığını bozarak verimi düşürdüğüne değiniliyor.
Raporda çalışma sürelerinin kısaltılmasının kötü yönü olarak da verimsizliğe ve istihdama dikkat çekilirken, sonucun enflasyon olabileceğine değiniliyor.
