İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda üretici kooperatiflerinden Büyükşehir’in ürün almasının Sayıştay kararı ile durdurulduğunu açıkladı.
Soyer, “Pes artık! Kooperatiflerimizden ürün alımımız Sayıştay kararıyladurduruldu! Beş yıldır yolumuza çok taş koydunuz. Kötülük yumaklarınızbüyüdü büyüdü öyle bir hale geldi ki iş şimdi köylülerimizi, üreticilerimizi rızkından etmeye geldi.” ifadelerini kullandı.
Pes artık!
Kooperatiflerimizden ürün alımımız Sayıştay kararıyla durduruldu!
Beş yıldır yolumuza çok taş koydunuz. Kötülük yumaklarınız büyüdü büyüdü öyle bir hale geldi ki iş şimdi köylülerimizi, üreticilerimizi rızkından etmeye geldi.
Saat 12.15’te basın açıklaması…
— Tunç Soyer (@tuncsoyer) November 30, 2023
Soyer kararı ‘’Başka Bir Tarım politikasına darbe’’ olarak niteleyerek şu açıklamaları yaptı:
“Bugün üzücü bir gelişmeyi paylaşmak için bir aradayız. Sayıştay başkanlığı 2022 yılında belediyemizde Sayıştay denetçileri tarafından yapılan dış denetim sonucunda bir denetim raporu düzenledi ve bu rapor Büyükşehir’e gönderildi. Raporda Büyükşehir tarafında yapılan kooperatif mal alımlarının 4734 sayılı kamu ihale kanunun istisnalar başlıklı 3a maddesi kapsamında olmadığı gibi temel ilkelere uygun olarak açık ihale usulü yapılması gerektiğine kesin raporla tarafımıza bildirilmiştir.
Bu kapsamda 16.11.2023 tarihinden itibaren kooperatiflerden işlenmiş ürün alımı gerçekleştirilemeyeceği ve açık ihale usulü ile mal alımının gerçekleştirileceği görülmektedir.”
“15 KOOPERATİFTEN 438 MİLYON TL’LİK ALIM”
Kentteki üretici kooperatiflerinin temsilcileri ile Tarihi Havagazı Fabrikası’nda bir araya gelen Tunç Soyer, kooperatiflerden ürün alımının Sayıştay kararı ile durdurulduğunu ve alımların ihale şle yapılması gerektiğini açıkladı. Sözlerine kötü haber ile bir araya gelindiğini belirterek başlayan Tunç Soyer, Sayıştay raporunu paylaşarak, “Denetim raporunda Bulgu Maddesi ile ilgili belirtilen tespit ve öneriler dikkate alındığında; İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan kooperatif mal alımlarının, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun ‘İstisnalar’ başlıklı 3-a maddesi kapsamında olmadığı, Kanun’un 5’inci maddesinde belirtilen rekabet, eşit muamele, güvenilirlik ve kamuoyu denetimi gibi temel ilkelere uygun olarak açık ihale usulü ile yapılması” gerektiği kesin rapor ile bildirilmiştir. Bu kapsamda 16 Kasım 2023 tarihi itibariyle kooperatiflerden 4734 sayılı Kanun’un 3-a maddesi kapsamında alım gerçekleştirilemeyeceği ve 4734 sayılı Kanun’un 5’inci maddesi gereğince açık ihale usulü ile mal alımının gerçekleştirileceği görülmektedir. 2015 – 2018 yılları arasında 15 kooperatiften alım yapılarak, toplamda 438 milyon 429 bin 691 TL ödeme gerçekleşmiştir. 2019 – 2023 yılları arasında ise toplamda 95 farklı kooperatiften ürün alımı gerçekleştirilmiştir. Bu kooperatiflerin ikisi deprem bölgesi olan Hatay ve Osmaniye olmak üzere toplamda 26 tanesi İzmir ili dışındadır. 2019 – 2023 yılları arasında gerçekleşen kooperatif alımları için 958 milyon 636 bin 533 TL ödeme gerçekleşmiştir. Bu kararla, Büyükşehir Belediyemizin küçük üreticileri destekleyerek, şehirdeki dar gelirli vatandaşlarımıza ücretsiz veya ucuz gıda sağlamak yönündeki politikası engellenmek istenmektedir” diye konuştu.
“BIRAKIN TOPRAKLARINIZI ÇEKİN GİDİN’ DİYORLAR”
“Üretici ihaleye girecek, büyük şirket gelip ihalede üstünden geçip gidecek” diye devam eden Soyer, “Üreticiye işlenmiş ürün yapma diyor, git büyük şirketlerle rekabet et diyor. Biz bunu 2015’ten beri yapıyoruz. Neden bu hale geldi? 2016’da yerel tohum satışını yasaklayan kanun çıkardılar. 16 bin köyü kapattılar. Çünkü tarım, küçük çiftçinin işi değildir, büyük sanayi firmalarının işidir diyorlar. Siz bırakın topraklarınızı çekip gidin diyorlar size, gidin şehirde gecekonduda oturun, ucuz iş gücü olun diyorlar. Bırakmayacağız. Kanunlar geçerliliğini kamu vicdanından aldığı için herkes için uygulanır. Kamu vicdanı yaralanmıştır, kamu vicdanının yaralanmasına izin vermeyeceğiz. Ben gücümü halktan ve haktan alıyorum, sizden asla vazgeçmem” ifadelerini kullandı.
“HÜKÜMET ELİYLE DARBE YAPILMIŞTIR”
Uyguladıkları tarım politikasının engellendiğini ifade eden Soyer, “Üzülerek belirtiyorum ki, beş yıldır İzmir’de ilmek ilmek ördüğümüz Başka Bir Tarım politikasına hükümet eliyle darbe yapılmıştır. Belediyemizin kooperatiflerden alarak yoksul mahallelere dağıttığı Süt Kuzusu Sayıştay eliyle durdurulmuştur. Fakat göreceksiniz. Elbette buna teslim olmayacağım. Çocuklarımızı sütsüz, üreticimizi öksüz bırakmayacağım. Süt kuzusu projesi ve diğer tarımsal destekleri sonuna kadar ettireceğim. Ben gücümü halktan ve haktan alıyorum. Yeni bir yol bulmaksa varım. Bir yol açmaksa hazırım. Bedel ödemekse, ona da hazırım. Ne pahasına olursa olsun, yerli ve milli tarımı, gözü dönmüş ve hükümetin için çöreklenmiş gıda tekellerine teslim etmeyeceğiz. Dar gelirli milyonlarca İzmirliyi enflasyon karşısında ezdirmeyeceğiz. Sonunda kadar mücadele edeceğiz” dedi.
NEPTÜN SOYER: “BEN SENİ ALKIŞLAMIYORUM”
Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer, “Biz ürünü işlemeyelim diye, dökme yapalım diye böyle bir Sayıştay kararı… Hükümet buğday üretiminde ithalat yapıp, makarna üreterek dünya piyasasından en büyük payı aldığını iddia ediyor. Sen bana buğday ürettirmeyeceksin, buğdayı ithal edip o buğdayla büyük firmalara makarna ürettireceksin sonra da o makarnayı satıp benden alkış bekleyeceksin. Ben seni alkışlamıyorum” şeklinde konuştu.
SOYER: YOLUMUZ ÇETREFİLLİ OLABİLİR, HAZIR MISINIZ?
Soyer’in sahneye çağırdığı Halilbeyli Kooperatifinden bir kız çocuğu, “Hani benim sütüm” diye sordu. Tunç Soyer de “1 milyarın üstüne alım yapmışız ama ortada kamu zararı yok. Kamu vicdanı yaralanmıştır, kanun böyle yorumlanamaz, kanunda başka bir bakış açısına ihtiyaç var. Kamu vicdanı yaralanıyorsa o kanunda bozukluk var. Bu yolda ben önünüze düşmeye varım ama arkamdan gelecek misinin hazır mısınız, yolumuz çetrefilli olabilir hazır mısınız, ben de sonuna kadar sizinle hazırım” diye yanıtladı.
“ASLA KORKMAM O YANIMI BİLMİYORLAR”
Programın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Soyer, “Çok kızgınız, çok üzücü. Üretici nasıl başa çıkacak büyük şirketlerle mümkün değil. Bir de üstelik o ürünü işleme diyor. Biz tam tersine aman o ürünü işlesin, katma değerini yükseltsin, zeytini sıksın zeytinyağı olsun, salça yapsın istiyoruz. Bu da işleme diyor! Akıl alacak gibi değil. Asla vazgeçmem, asla yılmam, asla korkmam benim o yanımı bilmiyorlar” diye konuştu.